| İÇECEK VE YİYECEK UZMANI MEHMET ERYUKSEL |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| |
| Benden de bir ara sıcak |
| ecevit fırtına (HOOKİPA) |
| 03 Nisan 2008, Perşembe 12:00 |
| |
Siz sevgili dostlara yeni bir meze tarifimi hatta ara sıcak olarak da sunulan bir tarifimi paylaşmak istedim. Bu tarifim de özel misafirlerime sunduğum leziz tarifler arasındadır. Kimine göre kadıbudu köfte kimine göre nuget .. Gelelim tarife;
Malzemeler:
1 tavuk göğsü
1 patates
1 çay bardağı haşlanmış bezelye(konservede olabilir)
1 çay bardağı pirinç
2 çay bardağı rende kaşar peyniri
125 gr beyaz peynir
Karabiber , pul biber , az miktarda kekik , kimyon ve tuz
3 yumurta
1 su bardağı galeta unu
Kızartmak için yağ
Yapılışı:
Tavuk ve patateslerimizi ayrı ayrı haşlıyoruz.. Tavuğumuzu ufak parçalar halinde elimizle didik didik yapıp tiftiyoruz. Haşlanan patateslerimizide püre kıvamında eziyoruz..
Bütün malzemeyi karıştırıyoruz. (Sadece geride 2 yumurta,1 çay bardağı kaşar ve galeta unu kalacak şekilde) Bütün malzemeyi iyice yoğuruyoruz. Streç filme rulo şeklinde sararak 2.5-3 saat kadar buzdolabında dinlendiriyoruz. 2 yumurta, 1 çay bardağı rendelenmiş kaşar, biraz tuzla beraber bulamaç yapıyoruz. Rulo halinde olan köfteleri dilim dilim kesim bu bulamaça daldırıp galetaununa batırılarak kızgın yağda kızartıyoruz... Sıcak olarak arzuya göre ister domates sosla veya benim kullandığım mayonezli sosla beraber kullanabilirsiniz..
Mayonezli sos tarifi:
5-6 adet salatalık turşusu (kornişon)
Yarım su bardağı mayonez
1 çay kaşığı acı hardal
2 adet yeşil soğan
2 yemek kaşığı zeytin yağı
yarım limon suyu
maydanoz (süslemek için)
Bütün malzemeyi rondodan geçirip,üzerini maydanozla süsleyerek kızartmamızın yanında servis yapıyoruz. Şimdiden afiyet olsun .. Rakılar tek buzlu olsun..
| Marekeş usulü havuç salatası |
| volkan ertan (cozurdatmacı) |
| 02 Nisan 2008, Çarşamba 17:15 |
| |
Fas, Cezayir, Lübnan, Fransız, Hint, Vişi isimleri ile İnternet’te bir çok havuç salatası tarifi var. Farklılıkları havucun cinsi, ebadı ve doğrama biçimleri, bal-şeker tercihi ve baharatlar. Jay Kordich “Meyve ve Sebzelerin Gizli Güçleri” kitabının yazarı. Doktorların yaşamaz dediği kişi. Meyve ve sebze kürleri ile kanseri yeniyor. Ve kendini bu işe adıyor. Bir tarifinde’’ 6 adet kum havucu, 2 sap kereviz,1 avuç maydanoz, 2 diş sarımsak Blendar’da çek ve zinde kalmak için her gün iç diyor.’’
Malzemeler
6 adet kum havucu
2 çorba kaşığı zeytinyağ
3 diş sarımsak (her zamanki gibi Kastamonu)
2 çay kaşığı kimyon ( tercihen taneden kavrulup yeni çekilmiş )
1 çay kaşığı pul biber
1 tatlı kaşığı bal
½ adet limon
1 tatlı kaşığı biber salçası
½ demet maydanoz
1 çay kaşığı deniz tuzu
1 bardak su
Yapılışı
Havuçları bıçakla kazıyarak değil suyun altında fırçalayarak temizleyin. Zeytinyağını tavada kızdırın ve sarımsakları ezerek birlikte 5 dakika kavurun. Deniz tuzu, kimyon, pul biber, biber salçası ve balı ilave edip karıştırın. Bu karışıma limon suyunu ekleyin. 1 bardak suyu yavaş yavaş katın ve 10 dakika havuçlar suyu çekene kadar kaynatarak pişirin. Ateşten alın ve soğumaya bırakın. Havuç salatasını en az bir saat buzdolabında beklettikten sonra üzerine kıyılmış maydanoz serperek servis yapın. Afiyet olsun.
*Bir de bilgi Havuç'ta Kolestrol ''0'' |
| Havuçlu haydari |
| serpil öztürk (Hrisula) |
| 31 Mart 2008, Pazartesi 16:20 |
| |
<b>Malzemeler
Bir adet orta boy soğan
4 adet orta boy havuç
4 diş sarımsak
Bir kase süzme yoğurt
Tuz
karabiber
nane
kekik
kırmızı pul biber
1 çay bardağı sıvı yağ
Hazırlanışı
Sıvı yağ içine doğranan soğanlar pembeleşince, rendelediğiniz havuçlar ve baharatlar, bu karışıma katılarak sotelenir. Hazırladığınız sarımsaklı yoğurda yeterince tuzda katarak, malzemenin üzerine dökülerek karıştırılır. İyice harmanlanan malzeme seçtiğiniz meze tabağına konup süslenerek (dereotu, maydanoz ile) servis yapılır.
Afiyet olsun. |
| Ahtapot |
| Seval Erten (Seval) |
| 28 Mart 2008, Cuma 15:19 |
| |
Merhabalar,
Meze severlere değişik bir ahtapot tarifi: Yapıldıktan sonra 10 gün bekletilip yenilebilir duruma gelir.
Malzeme: Ahtapot, 1 limon suyu, kekik, zeytinyağı, 1 su bardağı sirke, 1 baş sarmısak
Ahtapot kolay pişmesi ve yumuşak olması için bir hafta derin dondurucuda bekletilir. Pişirileceği zaman çözülmesi sağlanır. Kafanın içi ve gözler temizlendikten sonra köpükleşme geçinceye kadar temizce yıkanır. Derin bir tencereye 1 su bardağı üzüm sirkesi ile birlikte konulur. Taşmayı önlemek için tencerenin kapağı biraz aralık bırakılır. Kaynama başlayınca ahtapot tersine çevrilir. Bu işlem aralıklarla ahtapot pişene kadar tekrar edilir. Çatalla kontrol edilen ahtapot çiğneme kıvamına gelince ateşten alınır ve iyice süzülür.
Derisinin soyulmaması özellikle tavsiye edilir fakat görsellik açısından tercih etmeyenler soyabilirler. Soğuyan ahtapot 3 er cm. büyüklüğünde parçalara ayırılır. bir kavanoza bir sıra ahtapot, bir sıra her biri dört parçaya bölünmüş sarmısak ve üzerine de kekik serpilir. Bu işlem ahtapot bitene kadar devam eder.1 limonun suyu kavanozun üzerinden ilave edilir. Kavanozun hepsi sızma zeytinyağı ile ahtapotun üzerine kadar doldurulur. Buzdolabında 10 gün bekletildikten sonra rakıya eşlik edecek duruma gelir.
Afiyet olsun. |
| Balıklı Muska Böreği |
| evrim cantaş (ayvada) |
| 27 Mart 2008, Perşembe 17:30 |
| |
Sizlerle benim de çok sevdiğim ve mümkün olduğunca masamdan eksik etmediğim ara sıcak bir meze tarifini paylaşmak istedim. Bize bu güzel tarifi yapabilmemiz için gerekli olan malzemeler şunlardır:
1 tane hazır yufka
9-10 tane küçük balık(sardalya ya da hamsi olabilir)
1 küçük boy soğan
1/2 demet maydanoz
tuz,karabiber ve kızartmak için sıvıyağ
Yapılışına gelince:
1 yufkayı eşit 16 üçgen parçaya bölünüz. Bu bir kenarda bizi beklesin ayrı bir yerde balıkları ayıklayıp, kafasını ve kılçıklarını çıkartın. Bol suda yıkayıp süzülmesini bekleyin. Daha sonra üzerine 1 küçük soğanı rendeleyip, ince kıyılmış maydanozu ilave edin. Tuz ve karabiberle tatlandırıp karıştırın. Kenara ayırmış olduğumuz yufkalarımıza eşit olarak harcımızı paylaştırıp, muska(üçgen) şeklinde saralım uç kısmına geldiğimizde bir kaseye koyduğumuz su ile ıslatıp yapıştıralım. Kızgın yağda bir güzel kızartıp kağıt havlu üzerinde fazla yağını aldıktan sonra sıcak sıcak masamıza getirelim. Bu lezzetli böreği yapmak için başka bir tarifte kullandığımız haşlanmış balıktan da yararlanabiliriz. Hepinize şimdiden afiyet olsun bir duble de benim için olsun. |
| Vazgeçilmezlerimiz; ot yemekleri ve salataları |
| Meral Adak (Nirvana) |
| 28 Mart 2008, Cuma 17:31 |
| |
Merhaba Arkadaşlar..
Burada sizlerle, gerçek bir etçil olmama rağmen, çok sevdiğim ve asla vazgeçemeyeceğim otlarla ilgili kendi bildiklerimi paylaşmak istiyorum.Tabii ki herkesin kendine has yemek pişirme yöntemleri ve alışık olduğu bir damak tadı vardır, buna saygı duyuyorum. Benim, dilim döndüğünce sunduğum tarifler, hem bu sitedeki paylaşıma katılmak hem de bazı yemekleri yapmayı gerçekten bilmeyenler içindir.. Ustalara ustalık öğretmek gibi bir niyetim yok, asla olamaz da, aman haa..
Tabii ki tariflerimi yine, eski Mersin’den yaşanmışlıklar, yani anılarım eşliğinde sunacağım. Umarım, sıkılmadan okursunuz..
Hem spor, hem ruhsal terapi ve hem de Çukurova Mutfağının ağır ve tehlikeli bulunan bazı yemeklerini az da olsa sağlıklı hale getirmek için, ot toplamak ve sofralarımızı bu otlarla zenginleştirmek Mersin’de çok önem verilen, eskiden beri inanılmaz sevilen ve hala devam eden bir güzelliktir..
Bir varmış bir yokmuş:)) Çok eskiden beri süregelen, akşam üstü ot toplama yürüyüşleri, hala devam ediyorsa da, özü- ruhu bu yazıdadır ..
Burada anlatılanlar asla bir köyde değil tamamen şehrin göbeğinde yaşanalardır. O yıllarda bir araya gelip ot toplamaya çıkan kadınlar, aynı zamanda şehre gelen hiçbir tiyatro oyununu kaçırmaz, sinemaya gelen her yeni filmin biletlerini titizlikle önceden aldırır (o yılllarda öyle bir uygulama vardı), en şık lokantalarda eşleri ile davetlere katılır, erkeklerle kadeh tokuştururdu.Yani aklınıza gelebilecek her türlü sosyal faaliyetin tam ortasında olan işte bu kadınlar, ot toplamayı da aynı güzellikle ve severek yaparlardı..
Mahallenin kadınları ve genç kızları, akşama doğru, yani evlerinin diğer işlerini bitirdikten ve akşam yemeklerini hazır ettikten sonra, gezmeye gider gibi hazırlanır ellerinde poşetler, bıçaklarla, konu komşunun bahçeleri, dağ - bayır, bağ- bahçe beş altı km yol kat ederek, bizim oralarda bilinen adları ile Hindiba, Eşek Turpu, Ebe Gümeci, Kuş Ayağı, Yabani Pezik( Pazı) ve daha bir çok ot türünü toplarlardı.
Benim de yüzlerce kez katıldığım ve çok sevdiğim bu öğleden sonra ot toplama seanslarından aklımda en çok yereden şeylerden biri ise, şimdi pazarlardan aldığımız defalarca bol sularla yıkadığımız sebze ve meyveleri o zaman dalından toplayıp öylesine silip yememizdi.
Tarlaların içinden geçerken domateslerin yaydığı o muhteşem kokuyu asla unutamam, körpecik hıyarları beş metre ötenizde birisi yese o mis gibi kokusunu alırdınız, marulların göbek kısmını alır, yıkamadan yerdik. Yanımızda mutlaka tuz bulundururduk ki hafifçe kızarmış yeşil domatesleri dalından koparıp öylesine silerek ortadan ikiye böler tuza bulayarak sularını akıta akıta yerdik veya körpecik badem - erik çağlası mevsimi ise bu yürüyüşlere kesinlikle tuzsuz çıkmazdık.
Onlar ne harika tatlardı öyle, ne lezzetlerdi ki bunları düşününce, her şeyi hileli suni ve hormonlu tüketen şimdiki çocuklar adına üzülüyorum.
Tertemiz havada, envai çeşit kır çiçeği ile bezeli hemen her rengin her tonunu bulabileceğiniz o kırlarda bahçelerde güle oynaya şarkılar söyleyerek - şakalaşarak otlarımızı toplar hava kararmak üzere iken neşe içinde evimize dönerdik.
Toplanan otları önce, içinde bulunabilecek minik böceklere dikkat ederek itina ile temizler, sonra bol suda yıkardık. Genelde, Hindiba ve Eşek Turpu veya diğer adıyla (Turp Otu, Hardal otu da deniyor) yıkandıktan sonra en körpe yerleri seçilir, bolca tuz atılmış kaynar suda tırnağınız içine geçecek kadar haşlanır. Daha sonra suyu süzülen bu otlar avuç içi ile hafifçe sıkılır, düz bir servis tabağına, bir birinden ayıracak şekilde tiftiklenerek yayılır, iyice ezilmiş iki üç diş sarımsak, bir limonun suyu ve varsa sızma zeytinyağı, yoksa da kullandığımız her hangi bir sıvı yağ, bu üçlü karışım, haşlanan otların üzerine gezdirilir, arzu edilirse pul biber de katılıp iyice harmanlanır, akşam yemeklerinin yanında salata olarak tüketilmek için hazırlanırdı.
Aynı zamanda bu haşlama salatalar, harika birer rakı mezesi de olabilir.. Haşlama salata olarak (semiz otu hariç), bir çok otu aynı şekilde hazırlayabiliriz .
Haşlama suyunu değerlendirmek istiyorsanız yani illa da vitamin diyenlerdenseniz bu haşlama sularını bazı çorbalarda kullanabilirsiniz ..
Ebe gümeci toplamışsak, aynı şekilde temizlenir yıkanır incecik doğranır, tel süzgeçte bekletilirken, tencereye iri bir baş kuru soğan (bu topladığınız otun miktarına göre iki veya üç kuru soğan da olabilir, soğan bol olursa, otlu kavurmalar daha lezzetli olacaktır) zar iriliğinde doğranır zeytin yağı ilave edilir soğanlar yumuşatılır hatta biraz kavrulur, en son çok az biber salçası veya pul biber eklenir ve üzerine otlarımızı bırakırız, hepsini karıştırıp kapağını örter en kısık ateşte arada hafiçe karıştırarak su katmadan pişiririz. Burada dikkat etmemiz gereken husus soğandan başlayarak yemeği hep kısık ateşte ve hiç su katmadan kendi bırakacağı suyu ile ama yakmamaya dikkat ederek usulca pişirmektir.
Bazı otların midede şişkinlik yapmaması için güzel pişmesi, ama asla erimemesi gerekir. Ebe Gümecinin iri ve hafif kartlaşmaya yüz tutmuş olanlarını toplamışsak bu daha çok su bırakır. Ebe gümeci kavurmamızı eritmeden fazla suyunu çektirerek gerçek lezzetini bulması için ve bazen bu şekli ile de çok sevildiğinden pişmesine yakın, yarım çay bardağı veya iki çorba kaşığı kadar pilavlık bulgur katılır.
Özetle kavurma otlar ne kadar susuz ve kendi yağında özleşerek pişerse o kadar lezzetli olacaktır..
Size bir şey daha söylemek isterim, tabi arzu ederseniz, bol soğanla ve susuz kavrulan bir çok ot yemeğine, sucuk ilave edebilir ve sonra da üzerine yumurta kırabilirsiniz veya yalnızca yumurta kırarsanızda çok güzel olacaktır.
Bu, benim rahmetli babacığımın çok sevdiği bir şeydi, hatta bazen abartır, taze fasulyeyi çintme doğratır, haşlatıp sıktırır aynı şekilde bol soğanla kavrulan fasulyenin üzerine mutlaka yumurta kırarak yerdi. Normalde yumurtayı, alasulu veya rafadan yemeyi tercih eden babam, sebze ve ot kavurmanın üzerine (Yumurtalı Ispanak hariç)) kırınca iyice pişmesini isterdi. Demek ki bu da onun damak zevkiydi ama itiraf etmeliyim ki bende bu tatları aynı ayrıntılarla seviyorum..
Ayrıca pazı saplarından, Çukurova bölgesinde çok iyi bilinen genelde öğlen yemeği olarak tüketilen bir başka tarifimizde, mutlaka herkes tarafından bilinmeli ve tüketilmelidir .
Bunun için ilk önce yaklaşık bir kg pazı veya ıspanak sapı için bir su bardağı yeşil mercimeği önceden ıslatmalıyız, diğer taraftan pazı saplarını, yeşil fasulyede yaptığımız gibi saçaklarından, kılçıklarından ayıklamalı ve istediğimiz irilikte doğrayıp tel süzgeçte güzelce yıkayıp, süzülmesi için bir kenarda bekletirken, tencereye bir baş kuru soğanı, istediğimiz irilikte yemeklik doğrayıp, sıvı yağda yumuşatıyouz. Daha sonra bir çorba kaşığı salça ilave ediyoruz, ardından,da ıslattığızım mercimeği,ve en sonrada süzülen sebzelerimizi katıp, kısık ateşte ağzı kapalı ara -ara karıştırarak saplar yumuşayıp sararıncaya kadar pişiriyoruz. Daha sonra, üzerini kapatacak miktarda -mutlaka kaynar su- ilave edip tüm malzeme özleşene kadar yemeğimizi pişiriyoruz.
Altını kapatmadan beş dakika önce, bir limonun suyunu ilave edip bu şekilde de beş dakika kadar kaynatıp altını öyle kapatıyoruz.
Son işlem olarak, yani pişen yemeğimizin altını kapattıktan sonra iki diş sarımsak ve bir tutam kuru naneyi birlikte ezip, üzerine gezdirirsek yemeğimiz herşeyi ile servise hazır hale gelecektir. Bu tarifi, hem ıspanak ve hem de pazı sapları ile pişirebiliriz, limon yerine, sumak ekşisi veya her ikisinin karışımını, mercimek yerine, kuru börülce veya haşlanmış nohutla da deneyebiliriz.
Ispanak saplarını aynı yöntemle, pirinç katarak ve arzu edersek kıymalı veya kuzu kuşbaşı eti ilede pişirebileceğimizi eminim herkes biliyordur..
Temel olarak otlardan, hem salata ve kavurma olarak, ve hemde kurubakliyat ilave edip sulu, ekşili, salçalı istersek -kıymalı- etli - veya etsiz yemeğini de ufak değişikliklerle, sınırsızca değerlendirebiliriz.
Mutfak, biraz da bizim hayal gücümüze kalan sınırsız bir sanat dalı gibidir, severek ve isteyerek yaparsak, çeşitleri zenginleştirmek yalnızca bizim elimizdedir.. Mesela, yalnızca semiz otundan bile neler hazırlayabileceğimizi düşününce nasıl zenginliklere sahip olduğumuzu görüp şükrediyorum. Daha sonra bunları da sizlerle paylaşmak isterim.
Sevgilerimle. |
| Tatlı bir mezedir ballı muz |
| Büyük Keyif (Editör) |
| 17 Kasım 2005, Perşembe 15:32 |
| |
Tatlı bir mezedir ballı muz,
Çilingir sofrası olmaz onsuz.
Önce iki büyük muzu soymalı,
Sonra uzunlamasına ikiye ayırmalı.
Muzları yayvan bir tabağa yerleştirdiğinizde,
Üzerinde elli gram kaymak olmalı ince dilimler halinde.
İki yemek kaşığı balı gezdirin muzların üstünde,
Bir kaşık tarçın ve bir kaşık ceviziçi de lezzet verir yendiğinde.
Bu kadar kolay bir tariftir ballı muz,
Yanında da Yeni Rakı için, olmasın buzsuz. |
| Sofranızı güzelleştiren meze |
| Büyük Keyif (Editör) |
| 17 Kasım 2005, Perşembe 15:10 |
| |
Muhammara yapmak için iki büyük paprikayı közleyin,
Koyun bir kesekağıdına iyice nemlensin.
Çıkarıp kağıttan, zarını, tohumlarını iyice temizleyin,
Son olarak ezin çatalla püre haline gelsin.
Bir diş sarımsak ve bir soğanın ayıklayın kabuklarını,
Ekleyin bir fincan ceviz ve iki yemek kaşığı biber salçasını.
Bir dilim ekmeği de atın fırına, bekleyin kızarmasını,
Çıkınca fırından kızaran ekmek iyice ufalanmalı.
Lezzet için gerekli bir çay kaşığı kimyon, üç yemek kaşığı limon suyu,
Unutmayın bir kaşık nar ekşisi, bir kaşık yoğurt ve bir tutam tuzu.
Hazırsa artık tüm malzemeler, atın kaba, çalıştırın robotu,
Bir fincan da zeytinyağını eklerseniz, o zaman güzel olur tadı ve kokusu.
Sofranız daha da güzelleşir getirirseniz Muhammara’yı.
İhmal etmeyin yanında bir kadeh buz gibi Yeni Rakı’yı.
Adana yöresine ait bu lezzeti siz de kolaylıkla yapabilir, sofranızı renklendirebilirsiniz. |
| Bıçaksız yeşillik salatası |
| eNDi eNDi (endi) |
| 25 Mart 2008, Salı 10:47 |
| |
Yeşillik bıçakla doğranıldığında vitamin değerini ve lezzetini kaybettiğinden sizlerle yeşillik salatasının farklı yapılışını paylaşmak isterim;
Malzemeler :
10-15 Yaprak Marul
½ Demet Maydanoz
½ Demet Roka
½ Demet Dereotu
7 Adet Yeşil Soğan
2 Adet Limon
3 Diş Sarımsak
1 Çay Bardağı Zeytinyağı
½ Çay Bardağı Nar Ekşisi
Tuz
7-8 Adet Çeri Domates
Hazırlanışı :
Marul, maydanoz, roka, dereotu ve yeşil soğanı bıçak kullanmadan elinizle küçük parçalar halinde koparın. Kopardığınız yeşilliklerin ezilmemesi için bu işlemi tek tek yapmaya özen gösterin. Bunları geniş ve derin bir salata tabağının içine koyun. Çorba kasesinin içine dövülmüş sarımsak, limon suyu, zeytinyağı, nar ekşisi ve tuzu koyarak iyice karıştırın. Hazırladığınız sosu yeşilliklerin üzerine dökerek salatayı karıştırın. Çeri domateslerle salatayı süsleyin. Bıçaksız salata, balık ve her türlü et ile birlikte çok güzel olmaktadır. Dikkat ederseniz rakı ile ilgili bir şey söylemedim sitede bulunan sevgili dostların rakıyı bu tattan mahrum bırakmayacaklarını biliyorum.
Afiyet olsun. |
| Arnavut Ciğeri (Harbi ciğer'ciden) |
| volkan ertan (cozurdatmacı) |
| 25 Mart 2008, Salı 16:36 |
| |
Sevgili Gülay Hanım’a söz verdiğimiz üzere Arnavut Ciğeri tarifi paylaşıma sunulmuştur. Bu tarif 1927 yılından beri Kadıköy Çarşısı’nda hizmetinizde olan Pak Ciğer’den...
Malzemeler
1 kg. dana yada kuzu ciğeri
1 su bardağı un
1 baş iri soğan
1 demet maydonoz
1 iri havuç
Yapılışı
Ciğeri bir süzgece boşaltıp birkaç dakika kanını akıtın. (Kesinlikle Yıkamayın!) Ciğeri bir tepsiye alarak üzerine unu ilave edin. Ve elinizle unun bütün ciğer parçalarına yayılmasını sağlayın. Bir elekle ciğerin üzerindeki un fazlasını eleyin. Sonra iyice kızdırılmış bol yağda 4-5 dakika karıştırark kızartın.(Ciğerin uzun süre kızartılması sertleşmesine neden olur. Bunu önlemek için aldığınız bir ciğer parçasını ortadan ikiye bölün içinden kan çıkmıyorsa pişmiş demektir.)
Ayrı bir yerde havucu rendeleyin ve servis yapacağınız kabın altına maydonozla birlikte yayın. Ve üzerine kızartılmış ciğeri boşaltın. Üzerine piyazlık doğranmış ve ciğerden kalan kızgın yağda 5 dakika çevrilmiş olan soğanı ilave edin. En üste ise kekik ve kırmızı pul biber serperek sıcak sıcak servis yapın. 1 kg. ciğeri pişirme tenzerenizin büyüklüğüne göre 2 veya 3
partide pişirin.
Afiyet olsun.
Pak Ciğer
Osmanağa Mah.Yağlıkçı İsmail Sok.No: 5/A
Kadıköy-İstanbul
Tel:(0216) 337 24 36
Pak Ciğer’de dana ciğer kg. 12.00 YTL, kuzu ciğer kg 14.00 YTL.
Fotoğraf : Selin Çağlayan |
| Meze olarak peyniri tercih edenlere... |
| mukadder kayalı (nısanyağmuru) |
| 24 Mart 2008, Pazartesi 16:30 |
| |
1 bardak az tuzlu beyaz peynir
2 çorba kaşığı turşu suyu
1-2 salatalık turşusu
1/4 kaşık rendelenmiş soğan
2 kaşık domates salçası
Peyniri bır çatalla ezin. Turşu suyunu süzgeçten geçirin ki içinde tortu kalmasın. Bu suyu peynire katarak ezme işine devam edin. Rendelediğiniz salatalık turşusunu, soğanı, salçayı ilave ederek pütürsüz bır karışım elde edin. Bir tabağa aldığınız bu farklı peyniri maydanoz yaprakları ıle süslemeyi unutmayın. Tabağın kenarlarına domates dilimleri yerleştirin. Artık servise hazırdır.. Neşeli sofralarda dostlarınızla paylaşabilirsiniz.. |
| Rakının yanıbaşına semizotu salatası |
| Büyük Keyif (Editör) |
| 17 Kasım 2005, Perşembe 19:26 |
| |
Yarım demet semizotunu yıkayın,
Kalın saplarını atın,
İnce saplı yaprakları kesmeden elinizle ayırın,
Kurulayın, çukur bir kaba koyun.
1 diş sarmısağı ayıklayın, biraz tuz ile ezin,
1 su bardağı yoğurda katın,
Yarısını semizotuna ekleyin, hepsini karıştırın
Şimdi de bir salata tabağına alın.
Kalan yoğurdu üzerine yayın,
2 yemek kaşığı ceviziçiyle süsleyin,
1 yemek kaşığı zeytinyağını gezdirin,
1 çay kaşığı pul biberi ekip sofraya getirin.
Mezelerin en güzeli bu doyulmaz tadına,
Semizotu salatası demişler adına,
Yeni Rakı da dört gözle bekler onu,
Ayırır en güzel yeri yanıbaşında |
| Değişik tat arayanlara farklı bir cacık... |
| mukadder kayalı (nısanyağmuru) |
| 20 Mart 2008, Perşembe 14:32 |
| |
Eğer siz de değişik tatlardan hoşlananlardansanız bunu da deneyin derim... Lezzet garantili bu cacık fazla bilinmez. Tattığınızda ise vazgeçilmeziniz olacaktır. Yaz yaklaşırken benden söylemesi.. Yapılması kolay, malzemesi el altında her an bulunabilecek bu lezzetin yapımı ise şöyle; 500 gr domates bol suda yıkanıp kabukları soyulur, çekirdekleri çıkarılır. 200 gr bayat ekmek ıslatılıp fazla suyu alınır. Ekmekle domates bır parcalayıçıda buluşturulur. İyice hemhal olmaları sağlanır. Yumuşak bır hamur haline getirilir.
Sıra tuz ve sirke buluşmasında. Bunlardan da kafi miktarda ilave edilir. 3 su bardağı su ile istenen kıvam tutturulur. 2 saat kadar buzdolabında dinlendirin. Servis öncesi dövülmüş 1 baş sarımsağı katın. Üzerini ince kıyılmış maydanoz veya tereotu ile susleyin. İçine buz parçaları atmayı unutmayın.. Yanında salatalık dilimleri, yeşil soğan, yeşil biber sunulabilir... |
| Er ya da geç herkesin favorisi |
| Büyük Keyif (Editör) |
| 17 Kasım 2005, Perşembe 15:44 |
| |
Çok lezzetli bir mezedir karides güveç,
Herkesin favorisi olur er ya da geç.
Yapması fazla zaman istemez,
Yeter ki doğru malzemeleri seç.
Bir pırasa ve bir havucu halka halka doğrayın,
Biraz kereviz yaprağı ve biraz maydanozu incecik kıyın,
Hepsini bir tencereye koyun iyice kaynasın,
On dakika sonra 250 gram karidesi içine atıp hepsini haşlayın.
Ayrı bir yerde altı sap taze soğan ve dört diş sarımsağı kavurun,
İki sivri biberi ve bir domatesi doğrayıp, tavanın içine koyun,
Çok iyi pişmeli bu sos, lezzet için çok önemli,
Karides ve sebzeleri süzüp güveç kabına alın, üzerini de bu sosla doldurun.
Son olarak karides güvecin üzerine biraz kaşar rendeleyin,
Şimdi atın fırına güvecinizi, güzelce pişirin,
Sıcak sıcak getirin sofraya herkes tatsın,
Doldurun bir kadeh Yeni Rakı, keyfinize keyif ekleyin.
İLETİŞİM:
MEHMET ERYUKSEL
0 555 524 89 91 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
